Farsça

برادر عزیزم، خیلی ازت ممنونم. الهه با من تماس گرفت، اما الان احساس قدرت کافی برای صحبت با او را ندارم. سه روز است که گریه نکرده‌ام، اما وقتی صدای الهه را شنیدم، شروع به گریه کردم. خبر فوت پدرم را دریافت کردم و فوراً به بالیکسیر رفتم. سعی کردم جلوی همه قوی باشم. در بالیکسیر گریه نکردم. می‌خواستم به همه نشان دهم که قوی هستم. امروز صبح به استانبول آمدم. مادربزرگم فوت کرد، دخترم فوت کرد، پدرم فوت کرد... من با خواهرم در بالیکسیر سر چند چیز دعوا کردم و تا وقتی که من بمیرم همدیگر را نخواهیم دید. الهه از او خوشش نمی‌آید؛ وقتی گریه می‌کنم عصبانی می‌شود. الان می‌خواهم کمی غصه بخورم. تو به من کمک کردی و الهه با من تماس گرفت. خیلی ممنونم برادر عزیزم. می‌خواهم کمی تنها باشم و غصه بخورم. بعداً با الهه تماس می‌گیرم. وقتی صحبت می‌کنی، به او بگو: برادرم کمی ناراحت است. وقتی حالش بهتر شد بهت زنگ میزنه.

Türkçe

Canım kardeşim, çok teşekkür ederim. Elahe aradı ama şu an onunla konuşacak kadar güçlü hissetmiyorum. Üç gündür ağlamıyorum ama Elahe'nin sesini duyunca ağlamaya başladım. Babamın ölüm haberini aldım ve hemen Balıkesir'e gittim. Herkesin önünde güçlü olmaya çalıştım. Balıkesir'de ağlamadım. Herkese güçlü olduğumu göstermek istedim. Bu sabah İstanbul'a geldim. Anneannem öldü, kızım öldü, babam öldü... Balıkesir'de kız kardeşimle birkaç şey hakkında kavga ettik ve ben ölene kadar birbirimizi göremeyeceğiz. Elahe onu sevmiyor; ağladığımda sinirleniyor. Şimdi biraz yas tutmak istiyorum. Bana yardım ettin ve Elahe aradı. Çok teşekkür ederim canım kardeşim. Biraz yalnız kalıp yas tutmak istiyorum. Elahe'yi sonra ararım. Konuşurken ona şunu söyle: Kardeşim biraz üzgün. İyileşince seni arayacak.

(5000 karakter kaldı)
Farsça
Türkçe

İçindekiler

Son çeviriler

devamını göster›
ADS - REKLAMLAR