Düşmiş mu’anber sünbülün hûrşîd-i tâbân üstine
Şol resm ile müşkîn benün gül-berg-i handân üstine
Gönlümi vîrân eyledüm mihrün yerin cân eyledüm
‘Işkun bana şâyân eyledüm düşdi gamun cân üstine
Ruhsârun üzre zülfüni her kimse kim gördi didi
Küfr-i siyehdür sanasın dagıtmış îmân üstine
Nûr-ı tecellî sırrını yüzünde gördi gözlerüm
Gör kim ne sûret baglamış bu çeşm-i giryân üstine
‘Işkunda ey ârâm-ı cân gerçi Nesîmî hâk olur
Durmış senünle tâ ebed şol ahd ü peymân üstine
Mu'anber Sunbulun Hurşid-i Taban Ustine Dusmis
Sol Resm Muskin Benun gül ile-Berg-i Handan Ustine
Gonlumi Viran Eyledum Mihrun Yerin Eyledum Can
'bana Iskun Sayan Eyledum Dusdi Gamun Ustine Can
onun Zulfuni üzre Kimse kim Gordi didi Ruhsarun
küfrü-i Siyehdur Iman Dagıtmıs Ustine Sanasın
Nur-ı Tecelli Sırrını Yuzunde Gordi Gozlerum
Gor kim bu ne Suret Baglamıs Cesm-i Giryan Ustine
'ey Iskunda Aram-ı Can Nesimi Gerci Hak Olur
Durmıs Senunle tâ Ebed Sol ahd ü Peyman Ustine